HABERLER
Üniversitemizdeki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamaları Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit’in de katıldığı renkli anlara sahne oldu. Kadınlar Günü kapsamında üniversitemizde bir söyleşi gerçekleştiren Koçyiğit, “çocuk gelinler” konusunun içini acıtan bir konu olduğunu söyledi.
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde düzenlenen Kadınlar Günü Kutlama Programı’na katılan Hülya Koçyiğit burada akademisyen ve öğrencilerle “Kadının Toplumdaki Yeri” başlıklı bir söyleşi yaptı. Söyleşiye, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Alev Ofluoğlu, Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Mütevelli Heyeti Üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Üniversitemizdeki Kadınlar Günü Programının açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Adli Tıp Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ersi Kalfoğlu Tarihte Kadın ve Müzik konusuna değinerek, “Batı’da 18.Yüzyıla kadar müzik dünyasında kadına yer yok. 18. Yüzyılda ise tek tük birkaç kadının bu dünyada kendilerini göstermeye başladılar. 18. Yüzyıla kadar kadınların yerine hadım edilmiş kastratların sahne aldığı biliniyor. Şükür, 19. Yüzyıldan sonra bu uygulamaya son veriliyor” dedi.
Tarihteki kadın bestecileri araştırdığını, ama sayılarının çok az olduğunu belirten Prof. Dr. Kalfoğlu, Clara Schumann, Nadia Boulanger, Lili Boulanger, Hille Gerd Von Bingen, Barbara Strozzi, Fanny Mendelssohn-Hensel, Amy Beach ve Ruth Crawford’un kadın besteciler olarak Dünya’daki öneminin altını çizdi.
“İnsanlık Geleceğini Tüketiyor, Çıkış Noktası Kadınlardır”
Rektörümüz Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu da yaptığı konuşmada dünyanın küresel vicdanını kaybettiğini ve bunun çıkış yolunun kadınlar sayesinde olacağını vurgulayarak şunları kaydetti:
“Benim kadın kimliğinde gördüğüm, hissettiğim şey; sevginin, bereketin, haysiyetin, onurun, fedakarlığın sadece simgesi olmak değil özüdür. Dünya olarak kaybedilen bir şeye ihtiyacı var. Dünya küresel vicdanını kaybetti. İnsanlık, o vicdan o kalp gözlerinin açık olduğu zihinle buluşarak çözmesi gereken zalimin zulmünü ortadan kaldırması gereken ve bu dünya düzenine hakim olan bu anlayışın sonunda insanlık aslında giderek geleceğini de tüketiyor varlığını da tüketiyor. Buna bir çıkış noktası bulmak zorundayız. Ben bunu kadınların eseri olacağına, onların öncülüğünde, onların mücadelesi ve vicdanıyla başarılacağına inanıyorum. Buna en samimi inancım ve duygularımla söylüyorum.”
“Lütfen Siyasete Girin”
Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, kadınların siyasette var olmasının günümüzde artan zulmün çözümü olacağını belirterek, “Bugün çok çeşitlendi bu zulmün türleri. Görüyoruz çocuklar kıyılara vuruyor. İnsanların o yaşama tutunma çabaları, oksijen arayışları büyük çıkarların karanlık hesapların birer malzemesi haline getirilmiş durumda. O açıdan tüm dünyanın bu noktada bu kurtuluşa ulaşabilmesi için sizlere ihtiyacımız var. Lütfen siyasete girin. Siyaset, yönetme sanatıdır, yoludur, esası o dur. Dolayısıyla sizlere ihtiyacı var” dedi.
“Çocuk Gelinler İçimi Acıtıyor”
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili olarak düzenlenen programda ise sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, İletişim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Aysel Aziz’in moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşide kadına şiddet ve çocuk gelinler konusuna değinen Koçyiğit, “İçimi acıtan bir durumu yıllardır yaşıyoruz. Çocuk gelinlerden bahsediyorum. Genelde sosyo-ekonomik nedenlerle o çocuk yaşta kızlar evlendiriliyor” dedi. Evliliğin bireyin kendi seçimiyle verebileceği bir karar olduğunun altını çizen Hülya Koçyiğit şunları söyledi: “Ancak bu hak ellerinden ne yazık ki alınıyor. Çocuk yaşta hem ailelerinden uzaklaştırılıyorlar, hem de kişisel gelişimleri, eğitimleri daha tamamlanmamış oluyor. Ve her türlü özgürlükleri engellenmiş oluyor. Medyadan bu konudaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz, bizler sinemaya aktarmaya çalışıyoruz, bu konuda hepimize büyük görevler düşüyor. Eğitim imkanı bulan evlatlar bilinçlendikçe, eğitim düzeyi arttıkça, farkındalıklarımız arttıkça konuştuğumuz bu sorunlar mutlaka azalacak, hatta yok olacak.”
“Geleceğe Yatırım Yapmak Kadına Değer Vermekten Geçer”
Konuşmasında, kadının toplumun her kademesinde var olmasının ve eşit fırsatlardan yararlandırılıyor olmasının o ülkenin gelişmişlik göstergesi olduğunu kaydeden Hülya Koçyiğit şöyle devam etti: “Çünkü kadın toplumun temelidir. Toplumun üretkenliği, medeniyet seviyesi toplumun kadına verdiği yer ile bağlantılıdır. Geleceğe yatırım yapabilmek kadına değer vermekle alakalıdır. kadına değer dediğimiz zaman kadın toplumumuzda yeteri kadar değer görüyor mu? Çünkü Hemen aklıma kadının uğradığı şiddet geliyor. Sadece bizim toplumumuzda değil tabii, bütün dünyada kadınlar şiddete uğruyor. Geçen yıl 400’ün üzerinde kadınımızı kaybettik sırf şiddet yüzünden. Dünya kadınlarının da yaklaşık yüzde 60’ı şiddet görüyor. Farklı şiddet türleri var elbette ki.”
“Kadına Şiddet Ruhen Sağlıksızlıktır”
Hülya Koçyiğit, kadına şiddetin ruhen sağlıksız bir toplumu çağrıştırdığını da ifade ederek, “Kadına şiddet deyince tabii ki ruhen sağlıksız bir toplumu çağrıştırıyor bize. Yapılan araştırmalarda da bu şiddeti yaratan kişiler kendi ailelerinde de şiddet görmüş kişilerden oluşuyor” diye konuştu. Koçyiğit şöyle devam etti: “Aile içinde evlatlar küçücük yaşlarında ana babalarını örnek alarak yetişiyorlar. O şiddeti evinde yaşamış olan bir erkek çocuğunun ileride eşine ya da bir yakınına şiddet uygulamaması ne yazık ki düşünülemez. Eğer bir çocuk şiddet ortamı içinde büyüyorsa, ya da dayak yiyorsa o anda dayakla susturulduğunu düşündüğümüz o çocuk içinde o öfkesini saklıyor ve bir fırsat bulduğu zaman en yakınına şiddet uygulayabiliyor.”
“Şiddeti Seyretmeyi Seviyoruz”
Bir soru üzerine dizilerdeki şiddet sahneleri konusuna da değinen Hülya Koçyiğit şunları söyledi: “Toplumda var olan bir şeyi sinemaya ya da diziye yansıtmak ne kadar yanlış, onu yok saymak ne kadar doğru bu bir çelişki. Ama şiddet ne yazık ki izlenen bir özellik maalesef reyting diye bir ölçüm sistemi var hepimiz bu reyting ölçümleri yüzünden birçok istemediğimiz şeyi izlemek, birçok onaylamadığımız şeyi izlemek durumunda kalıyoruz. Bu durumlarda sivil toplum örgütleri devreye girip kanallara bunu aktararak mutlaka bu konuda onların da düşünmelerini sağlayabiliriz. Bireysel olarak yapabileceğimiz bu. Genel olarak böyle bir eğilim var, şiddeti seyretmeyi seviyoruz.”
Koçyiğit’ten Karslı Köylü Kadına Övgü
Hülya Koçyiğit söyleşi sırasında Kars’ın Boğatepe Köyü’nde peynir müzesi kuran Zümran Ömür ile videoyu da salondakilere izleterek köylü kadına övgüler yağdırdı. Köçyiğit Kars’taki Zümran Ömür adlı kadının yaptıklarına ilişkin şu yorumu yaptı: “Belki siz de izlediniz… Kars Boğatepe Köyü'nde ilk peynir müzesini kurmuş olan bir kadınımız var. Adı Zümran Ömür… Bu kadın videosunda ‘erkeğin yanında durmak’ diyor. Öyle güzel örnek ki, ‘dedim ki bu bir Türk kadını’ işte… Türk kadını demek bu demek, girişimci ve cesaretli… Cesaretli adımlarla neler başarmış. Kars’ın bir köyünden söz ediyoruz. Biz o kadının başardıklarından ilham alarak daha neler neler başarabiliriz.”
Koçyiğit bir soru üzerine ise Kadın erkek eşitliği konusunda zihniyet farklılığına ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak, “Bu zihniyet farklılığını belki çok daha erken yaşlarda bilinçlendirerek bu farkındalığı yaratabilmek mümkün. Özellikle çok küçük yaşlarda cinsiyet eşitliği eğitiminin verilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Söyleşinin ardından sanatçı Hülya Koçyiğit’e İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Alev Ofluoğlu ve Rektörümüz Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu tarafından günün anısına hediye takdim edildi. Söyleşi programı sonrasında ise Üniversitemiz akademisyen ve öğrencilerinden oluşan “Yeni Yüzyıl Müzik Gurubu” bir konser verdi.
"Yeni Yüzyıl'da Kadın ve Sanat" Sergisinin Açılışı Yapıldı
Alev Ofluoğlu Konferans Salonundaki etkinlik öncesinde ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri kapsamında, fuaye alanında kadın akademisyen ve öğrencilerimizin eserlerinden oluşan "Yeni Yüzyıl'da Kadın ve Sanat" sergisinin açılışı yapıldı. Açılışa Sinema Sanatçısı Hülya Koçyiğit'in yanı sıra Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Alev Ofluoğlu, Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ve akademisyenler katıldı. Sergilenen eserler büyük ilgi gördü.